17 Eylül 2012 Pazartesi sabahı Oğlumu okula bırakmak üzere evden çıktık. İlk gunumuz yeni heyecanımız 1. sınıfımız. Neyse ki yaş grubuna gore ayırmışlar da oğlum miniciklerle bir arada değil:)
bildiği okul , ana sınıfından arkadaşlarımızın olmasına rağmen oğlum biraz duygusallaşıp annesine (bana:) doya doya sarıldı. Bizde sınıfına uğurlayana kadar yanındaydık.
Berat'ım içinde sürpriz olacaktı ki,okulun ilk günü aklı bizde kalmasin diye kardeşinin geleceğini söylememiştik.
Eşimle, hastanenin yolunu tuttuk.
Yaş ilerleyince mi yoksa 2. çocuk diye mi bilemiyorum daha oturaklı daha duygulu idik. Ve korkak!!!
Canım eşim hiç elimi bırakmadı, yanımdan ayrılmadı manen yanımda olduğunu, ağlayarak ürkerek ameliyathanenin kapısından girerken dahi hissettirdi.
İLK BULUŞMA
Gelin kaynana toprağından olur derlermiş, ben de hanemizdeki erkeklerin sayısını 3leyiverdim:)
Bebeğimiz sapsarı idi . Şaşırdım, kucağıma gelir gelmez bana tutunmasına...
Bu benim için ilk tattığım duygu idi.
HAYATIMIN AŞKI ÜÇ ERKEK
İSİM ARAMA
Herkese sorduk-araştırdık, baskılar oldu tabii ,, bize - tarzımıza göre en karizmatik isimleri koyuverdik:)
"MİRSAD DENİZ"
EVDEKİ GÜNLERİMİZ
Hem okullu hem abi olan minik delikanlı Berat'ım , evdeki kraliyet tahtının sallandığını anlar anlamaz bilinçli ya da bilinçsiz farklı tutumlar sergiledi, haklı olarak. Zamanla iyiye gidiyoruz inş.
Velhasıl Biz Mirsad'ımıza alışıyoruz o biz'e :))
Bu mutlu günlerimizde bizi yalnız bırakmayan tüm sevenlerimize teşekkür ederiz.
Şimdi de, daha daha büyümek için cıbı cıbı yapmaya gidiyoruuzz.